kuranda muhammed isminin geçtiği ayetler
Kurandageçen kız ve erkek isimleri e harfi Efgan ismi Emre adı kuranı kerimde geçer mi? ebrar adı ne anlam gelir? ecrin isminin manası nedir Efsa adı kuranda var mı?işte E harfi ile başlayan Kuranda geçen kız ve erkek isimleri anlamları ve kuranda geçtiği yerleri bilmiyorum İSMİ KURANDA GEÇER Mİ? EVET EBRAR: (Ar.) Er. 1.
MUHAMMEDİSMİNİN KURAN’DA KULLANILIŞ TARZI Diğer bir ilginç nokta da Kuran’da, Peygamberimiz’in ismi olan Muhammed’in geçtiği 4 ayetten 3’ünde de Muhammed’in elçi olduğu vurgulanmasıdır. Muhammed yalnızca bir elçidir. 3 Ali İmran Suresi 144 . Muhammed Allah’ın elçisi ve Peygamberler’in sonuncusudur.
30 - Hûr çoğul isminin (ki hem eril, hem de dişildir) bu şekilde çevrilmesi konusunda bkz. bu terimin Kur’an’da ilk defa geçtiği 56:22, not 8 ve ayrıca 56:34, not 13. Tur - 20 Muttekiiyne alâ sururin masfufetin, ve zevvecnahüm Bi hurin ıyn; Tefsir: Tur 20. sıra sıra dizilmiş [mutluluk] sedirlerine uzanarak!” (7) [denilecek
Malikİsminin Anlamı: Razı Olunan, Razı Olunmuş; Beğenilen, Hoşa Giden Maun (Mâ’un): Erkek ismi olarak kullanılır. Maun İsminin Anlamı: Yardım, İnfak, Zekat; Kuran’ın 107. Suresi Mecit: Erkek ismi olarak kullanılır. Mecit İsminin Anlamı: Şan ve Şeref Sahibi, Şanlı ve Şerefli, Onurlu;Ulu ve Cömert; İyi Ahlaklı;
Soğan ve sarımsak ile beraber Kuran’da adı geçen yiyecekler olarak Bakara suresinin 61. ayetinde kabak ve mercimekte geçmektedir. Bunların yanısıra farklı yiyeceklerin ismi de Kuran’da geçebilir. Kuran’da adı geçen yiyecekler ile ilgili ismi geçen ayeti ile birlikte biliyorsanız yazımıza katkıda bulunmak için yorum
Agence De Rencontre Gratuite Pour Les Femmes. Kur’an-ı Kerim’in bütün insanlığa gönderilen bir kitap olduğunu biliyoruz. Her asrın ihtiyaçlarını karşılayacak hakikat ve hikmetlerle doludur. Kuran’da ayetlerde ismi geçen yiyeceklerinde sağlığımıza son derece faydalı olduğu bilimsel olarakta kanıtlanmıştır. Peki Kuran’da adı geçen yiyecekler hangileridir? İsminin geçtiği ayetler ile bu yiyecekleri yazalım. İncir “İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.” Tin Suresi, 1-5. ayet Nar “O gökten su indirendir. İşte biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana getirir ve o yeşil bitkilerden, üst üste binmiş taneler, -hurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar- üzüm bahçeleri, zeytin ve nar çıkarırız Herbiri birbirine benzer ve her biri birbirinden farklı. Bunların meyvesine, bir meyve verdiği zaman, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Şüphesiz bunda inanan bir topluluk için Allah’ın varlığını gösteren ibretler vardır.” En’âm Suresi, 99. ayet Zeytin “Yine o su ile Sîna dağında biten bir ağaç zeytin ağacı yarattık ki hem yağ, hem de yiyenlere katık verir.” Mü’minun Suresi, 20. ayet Bal “Rabbin bal arısına şöyle ilham etti “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kovanlardan kendine evler edin.” – “Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için bir ibret vardır.” Nahl Suresi, 68, 69. ayet Hurma “Allah o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir. Elbette bunda düşünen bir kavim için bir ibret vardır.” Nahl Suresi, 11. ayet Üzüm “Herhangi biriniz ister mi ki, içerisinde her türlü meyveye sahip bulunduğu, içinden ırmaklar akan, hurma ve üzüm ağaçlarından oluşan bir bahçesi olsun; himayeye muhtaç çocukları var iken ihtiyarlık gelip kendisine çatsın; derken bağı ateşli yıldırımlı bir kasırga vursun da orası yanıversin? Allah düşünesiniz diye size âyetlerini böyle açıklıyor.” Bakara suresi, 266. ayet Muz “Onlar, dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.” Vakia Suresi, 28-34. ayet Soğan Sarımsak “Hani, “Ey Mûsâ! Biz bir çeşit yemeğe asla katlanamayız. O halde, bizim için Rabbine yalvar da, o bize yerden biten sebze, kabak, sarımsak, mercimek, soğan versin” demiştiniz. O da size, “İyi olanı düşük olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Öyle ise inin şehre! İstedikleriniz orada var” demişti. Böylece zillet ve yoksulluk onları kapladı. Onlar, Allah’ın gazabına uğradılar. Bunun sebebi, onların; Allah’ın âyetlerini inkâr ediyor, peygamberleri de haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise, isyan etmek ve aşırı gitmekte oluşlarıydı.” Bakara Suresi, 61. ayet Soğan ve sarımsak ile beraber Kuran’da adı geçen yiyecekler olarak Bakara suresinin 61. ayetinde kabak ve mercimekte geçmektedir. Bunların yanısıra farklı yiyeceklerin ismi de Kuran’da geçebilir. Kuran’da adı geçen yiyecekler ile ilgili ismi geçen ayeti ile birlikte biliyorsanız yazımıza katkıda bulunmak için yorum kısmına yazabilirsiniz.
Muhammet ismi Kuran’da geçiyor mu geçmiyor mu, Muhammet isminin dini anlamı nedir gibi sorulara cevap veriyoruz. Muhammet ismi Kuran’da hangi sure ve ayetlerde geçtiğine Bağlantılar Kur’an-ı Kerim’de Muhammet İsmiMuhammet isminin Kur’an-ı Kerim’de geçip geçmediğine göz atmadan önce Muhammet isminin anlamına ve detaylı analizine göz atmanızı tavsiye bkz Muhammet İsminin Anlamı ve AnaliziŞimdi Muhammet isimi Kuran’da var mı yok mu bakalım;Peygamber Efendimizin de ismi olan Muhammed yada Türkçe’ye geçtiği şekliyle Muhammet isminin yaptığımız araştırmalar neticesinde Kuran’da geçtiğini gördük. Muhammet ismi Arapça kökenli bir isimdir ve Kur’an-ı Kerim’de şu ayetlerde geçmektedir;Ali İmran suresi 144. Ayetوَمَا مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ الرُّسُلُ أَفَإِن مَّاتَ أَوْ قُتِلَ انقَلَبْتُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ وَمَن يَنقَلِبْ عَلَىَ عَقِبَيْهِ فَلَن يَضُرَّ اللّهَ شَيْئًا وَسَيَجْزِي اللّهُ الشَّاكِرِينَVe mâ muhammedun illâ resûlresûlun, kad halet min kablihir rusûlrusûlu, e fein mâte ev kutilenkalebtum alâ a’kâbikum, ve men yenkalib alâ akıbeyhi fe len yadurrallâhe şey’âşey’en, ve se yeczîllâhuş şâkirînşâkirîne.”Ve Muhammed sadece bir Resûl’dür. Ondan önce de resûller gelip geçmiştir. Şimdi O, öldü veya öldürüldü ise, siz topuklarınız üzerinde geriye mi döneceksiniz? Kim topukları üzerinde geriye dönerse, bundan sonra Allah’a, asla hiçbir şeyle zarar veremez. Ve Allah, şâkirleri şükredenleri yakında Suresi 40. Ayetمَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَا أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَكِن رَّسُولَ اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًاMâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyinnebiyyine, ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâalîmen.Muhammed sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası olmamıştır değildir. Fakat Allah’ın Resûl’ü ve Nebîler’in Peygamberler’in Hatemi’dir Sonuncusu. Allah, herşeyi en iyi Suresi 2. Ayetوَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَآمَنُوا بِمَا نُزِّلَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَهُوَ الْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ كَفَّرَ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَأَصْلَحَ بَالَهُمْVellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve âmenû bi mâ nuzzile alâ muhammedin ve huvel hakku min rabbihim keffere anhum seyyiâtihim ve asleha olan ve salih amel nefsi tezkiye edici ameller yapanların ve Hz. Muhammed indirdiğimiz Şey’e Kur’ân-ı Kerim’e ve O’nun Rab’lerinden bir hak olduğuna inananların günahlarını Allah örttü ve onların hallerini ıslâh Suresi 29. Ayetمُّحَمَّدٌ رَّسُولُ اللَّهِ وَالَّذِينَ مَعَهُ أَشِدَّاء عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَاء بَيْنَهُمْ تَرَاهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِّنَ اللَّهِ وَرِضْوَانًا سِيمَاهُمْ فِي وُجُوهِهِم مِّنْ أَثَرِ السُّجُودِ ذَلِكَ مَثَلُهُمْ فِي التَّوْرَاةِ وَمَثَلُهُمْ فِي الْإِنجِيلِ كَزَرْعٍ أَخْرَجَ شَطْأَهُ فَآزَرَهُ فَاسْتَغْلَظَ فَاسْتَوَى عَلَى سُوقِهِ يُعْجِبُ الزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ الْكُفَّارَ وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ مِنْهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًاMuhammedun resûlullâhresûlullâhi, vellezîne meahû eşiddâu alâl kuffâri ruhamâu beynehum terâhum rukkean succeden yebtegûne fadlen minallâhi ve rıdvânen sîmâhum fî vucûhihim min eseris sucûdsucûdi, zâlike meseluhum fît tevrâttevrâti, ve meseluhum fîl incîlincîli, ke zer’in ahrace şat’ehu fe âzerehu festagleza festevâ alâ sûkıhî yu’cibuz zurrâa, li yagîza bihimul kuffârkuffâra, vaadallâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minhum magfiraten ve ecren azîmâazîmen.Allah’ın Resûl’ü Hz. Muhammed ve O’nunla beraber olanlar, kâfirlere karşı çok şiddetli; kendi aralarında çok merhametlidirler. Onları rükû ederken, secde ederken ve Allah’dan fazl ve rıza isterken görürsün. Onların alâmetleri yüzlerindeki secde izleridir. İşte bunlar, onların Tevrat’taki ve İncil’deki vasıflarıdır. Filizini çıkaran sonra onu kuvvetlendiren, böylece kalınlaşan, sonunda gövdesi üzerinde yükselen, çiftçilerin hoşuna giden ekin gibidir. Onlarla kâfirleri öfkelendirmek içindir. Ve Allah, onlardan âmenû olanlara Allah’a ulaşmayı dileyenlere ve salih amel nefs tezkiyesi yapanlara mağfiret ve büyük ecir bkz Kur’an-ı Kerim’de Geçen İsimler Muhammet isminin Kuran’daki ayetlerde geçen anlam yada anlamlarını aşağıda sıralayalım;Övülmüş, çok övülmüş, hamd Efendimiz Hz. Muhammed’in vereceğiniz en güzel isimlerden birisi de Muhammet ismidir.
CevapDeğerli Kardeşimiz;Öncelikle şunu ifade edelim ki, Bediüzzaman ismi Kur'an-ı Kerim'de sarih ve muhkem bir şekilde geçmiyor, böyle bir iddia da söz konusu ayetlerin zahir, batın, sarih işari, muhkem müteşabih bir çok mana makamları vardır ki, ilimde rasih derin olan evliya ve alimler, normal insanların göremedikleri manaları ilim ve keşif projektörü ile ayetlerde görürler ve bizlere bildirirler. Alim ve evliyaların bu içtihat ve yorumlarını inkar etmek küfür olmasa bile en azından hürmetsizlik ve ukalalık sayılır."Hadis-i şerifte varid olduğu gibi, her âyetin birer zâhir ve bâtın ve her zâhir ve bâtının birer had ve muttalaı ve her had ve muttalaın çok şücun ve gusunu vardır."1"Ulûm-u İslâmiye buna şahittir. Bu meratibin her birinin birer derecesi, birer kıymeti, birer makamı vardır; temyiz lâzımdır. Lâkin tezahum yoktur. Fakat iştibak iştibahı intaç eder. Nasıl daire-i esbab daire-i akaide karıştırılsa, ya tevekkül namıyla bir betalet veya müraât-ı esbab namıyla bir i'tizali intaç eder. Öyle de devair ve meratip tefrik olunmazsa, böyle neticeleri verir."2 Ayetin zahiri manası herkesçe bilinen ve kabul edilen manasıdır ki, bunu inkar eden küfre girer. Kur’an’ın geneli zahiri ve muhkem manalardan zahiri manasının yanında bir de remzi ve işari manaları vardır ki, buna batinî mana denir. Batınî manalar ancak ilimde ileri seviyede olanların anlayabildiği ince ve latif manalardır ki bu manaları inkar etmek küfür olmaz. Yani zahiri mana ile batinî mananın derece ve makamları iştibak karıştırılmamalıdır batini manalarının kendi içinde de çok dal ve budakları bulunuyor. Bazen bu manaların birisi dal gibi zahir ve açıkken, bir diğeri budak ve yaprak gibi latif ve gizli olabiliyor. Ayete ait bu muhtelif manaların dereceleri, hükümleri ve makamları bir birinden çok farklı ve bu zamanda milyonlarca insanın imanını kurtaran Risale-i Nur'un makbul olmasına dair Kur’an ayetlerinden işari ve remzi bir takım manalar çıkardığı doğrudur, ama hiçbir zaman işari ve remzi manalara bu muhkem ve sarih ayet manasıdır diye bir ifade bir çok evliya ve alim Kur’an-ı Kerim'den bu tarz işari ve remzi manalar çıkarmış ve bunu eserlerinde ifade etmişlerdir. Hatta tarihte Kur’an üzerine yazılmış binlerce tefsir Kur’an içinde sayısız mana ve işaretlerin olduğunun bir kanıtı bir ispatı niteliğindedir. Dolayısı ile Kur’an’ı sadece sarih ve zahir manası ile sınırlandırmak ve işari manalarını inkar etmek ayrı bir sapkınlık ayrı bir bk. İbni Hibban, Sahih 1146; el-Münavî Feyzü'l-Kadîr, 354.2 bk. Muhakemat, Birinci Makale, Onuncu Mukaddeme, ve dua ile...Sorularla Risale Editörü
ü "Allah size ancak ölüyü leşi, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kıldı. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa, başkasının hakkına saldırmadan ve haddi aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki Allah çokça bağışlayan çokça esirgeyendir" BAKARA173 ü Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, taş, ağaç vb. ile vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş hayvanlar ile canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar putlar üzerine boğazlanmış hayvanlar...... size haram kılındı....Pek aç kalıp zora düşen, suç işlemek niyetinde olmamak şartıyla haram edilen şeyleri yiyebilir-MAİDE3 ü Ey Muhammed! Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki “Size temiz ve hoş olan şeyler, bir de Allah’ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu avlar helâl kılındı. Onların sizin için tuttuklarından yiyin. Onu av için salarken üzerine Allah’ın adını anın besmele çekin. -MAİDE 4 ü Eğer siz, O'nun Allah'ın âyetlerine inananlarsanız; o zaman üzerine Allah'ın ismi anılan şeylerden yeyiniz. ENAM118 ü Allah, yemek zorunda kaldıklarınız dışında size neleri haram kıldığını tek tek açıklamışken, üzerine adının anıldığı hayvanları yememenizin sebebi nedir. Gerçekten birçokları nefislerinin arzularına uyarak bilmeden halkı saptırıyorlar. Şüphesiz senin Rabbin, haddi aşanları çok iyi bilir. ENAM119 ü Ey peygamberler! Temiz şeylerden yiyiniz ve iyi ameller HELAL HAYVANLAR HANGİLERİ ü Haramlığı size okunanların bildirilenlerin dışında bütün hayvanlar size helâl kılındı. HAC30 ü Bilgisizlik yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızkı, Allah'a iftira ederek haram kılanlar muhakkak ki, ziyana uğradılar. Bunlar, doğru yoldan sapmışlardır; hidayete erecek de değillerdir. EN'AM/140 AVLANMAK VE AVLANANI YEMEK ü Hem sizin, hem de yolcuların, gezginlerin faydalanması için denizde, sularda avlanmak ve avlarınızı yemek size helâl olduğunuz müddetçe de karada avlanmak size haram kılındı. MAİDE96 ü Kendilerine kitap verilenlerin yahudi, hıristiyan vb. nin yiyeceği size helâldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. -MAİDE 5 NOT Burda kasıt Allah’ın ismini anarak ismini anmadan kim keserse kessin et yenmez. Üzerlerinde Allah’ın ismi anılmamış besmele çekilmemiş olan hayvanlardan yemeyin. Çünkü onu yemek, emre aykırı harekettir fıskdır... Enam121 ü Âmâya güçlük yoktur; topala güçlük yoktur; hastaya da güçlük yoktur. Bunlara yapamayacakları görev yüklenmez; yapamadıklarından dolayı günahkâr olmazlar. Sizin için de, gerek kendi evlerinizden, gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden, veya anahtarlarını uhdenizde bulundurduğunuz yerlerden, yahut dostlarınızın evlerinden yemenizde bir sakınca yoktur. Toplu halde veya ayrı ayrı yemenizde de bir sakınca yoktur. Evlere girdiğiniz zaman, Allah tarafından mübarek ve pek güzel bir yaşama dileği olarak kendinize birbirinize selâm verin. NUR61
Kuranı kerimde nesneler üzerine edilen yeminlerin olduğu ayeti kerimleri siz kardeşlerimizle paylaşmadan önce merak ettiğiniz üç kelime için olan ayetleri sizler için yazacağız. Öncelikle Kuran ı Kerim de Deniz, güneş ve kalem üzerine edilen yeminlerin geçtiği ayetleri ve sureleri ile birlikte sizlerle paylaşacağız. Kuranda Deniz üzerine edilen yeminin geçtiği ayeti kerime Tûr suresinde “Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a, yükseltilmiş tavana göğe, kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.” ifadesi geçmektedir. Kuran-ı Kerimde Güneş üzerine edilen yeminin geçtiği Ayeti Kerime Kur’an’da güneşe yemin edilmiştir. Şems suresinde “Güneşe ve onun aydınlığına andolsun,” ifadesi geçmektedir. Kur’an’da kalem üzerine yemin edilmiştir. Kuran da Kalem üstüne yemin edilen ayet Kalem suresinde “Nûn. Ey Muhammed Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin.” İfadesi geçmektedir.
kuranda muhammed isminin geçtiği ayetler